19 Kasım 2007 Pazartesi

Biri bana anlatsın...


Diziler, diziler… -Birkaç tanesini tenzih ederek soruyorum.- Yahu nedir şu taksite bağlanmış film kılıklı, uzadıkça uzayan kabak tadındaki bölümler?
Eskiden bir anlamı bir sempatikliği vardı sanki bunların. Yanılıyor muyum? Bir sonraki bölüm üzerine tahminler yapılırdı, ne bileyim ailece bir hafta sonra yeni bölümüyle televizyon karşısında toplanılırdı.
Konuşanların dilini anladığımız, seyrederken kâh gülüp kâh burun kemerini kaşıyormuş gibi göz uçlarından sızan damlaları parmağımızla sildiğimiz buram buram sevgi kokan diziler… Böyle değil miydi en çok sekiz on sene önce izlediklerimiz? Ya şimdikilerin öğretisi ne, bileniniz varsa bana anlatsın. Sevgilisi için seni seviyorum “lan” diye göklere uluyan sözüm ona divaneler, batı tarzı konuşmalarıyla şaşkınlığını: “Oha oldum yani!” diyerek vurgulayan bacılar, “Bütün gerçekleri bana bir bir anlatacaksın!” diye hesap sorup, hemen ardından karşısındaki kişi “Bak izah edeyim.” deyince “Sus sus seni dinlemek istemiyorum!” diyerek izleyeni aptal yerine koyan karakterler…

On beş dakika reklâm, beş dakika dizi harmanıyla hafızaları güçlendirme egzersizi bunların en iyi özelliği. İnkâr etmiyorum, hâşâ! Sonra, sonra… Yahu başka hangi iyi özellikleri var da söyleyeyim bilemiyorum ki… Onların bu çağdaş batı kültürü(?) tarzı yaklaşımlarına ben eski kafalı halimle ayak uyduramıyorum. Ayrıca kullandıkları tabirlerin anlamını anında çevirecek çözücü (dekoder) henüz bulamadım piyasada özür dilerim. Yapılan bunca zengin bütçeli çeşitlemelere rağmen oyunculuk yeteneğini annesinin karnında unutmuş kişileri ekranda gördükçe eski dizileri daha çok özlüyorum ben.

Hani bir şarkı vardı: “Bana bir masal anlat baba içinde denizle balıklar, yağmurla kar olsun güneşle ay...” Böyle başlardı her hafta merakla beklediğim dizi ve gayet makul bir kültürle şifresiz izlerdik ailece…

7 yorum:

mavimantar dedi ki...

Sevgili Aslı.Öncelikle "hoşgeldin" diyorum.Seni tesadüfen buldum ama bundan sonra sık sık ziyaret edeceğim.
Yazdıklarını "bunları ben mi yazdım yoksa" diyecek kadar kendime yakın bulduğumu söylemek isterim.İşin kötüsü, bende burnunu her şeye sokan, bir o kadar meraklı,hayvanları çok seven,yaşını gocunmadan söyleyen,ikizler burcu baymayanıyım.Evet, bu bayan sözcüğüne taa lise yıllarımda sinir olup,hatta içerisinde ince bir aşağılama sezdiğim için kendimden(vede dilimden)uzak tutmaya çalıştım.Ne kadar başarılı olduğum tartışılır.Dediğin gibi;kadınların değişmez kaderi olan erkeklere mahkum beden ve kimlikleri, buna hayır demeyenlerin hatta bu teslimiyetten şikayet eden kadınların erkek çocuklarını şikayet ettikleri anlayış doğrultusunda yetiştirenlerin yine kadın olmasını bir türlü içerisine sindiremeyenlerdenim.(Cümle çok uzunmu oldu ne?)
Neyse çok fazla uzatmayayım.İznin olursa eğer, seni takip ettiğim linklerime eklemek isterim.
İçinde asiliğin,başkaldırının,çocuk gözlü merakın gizli olduğu,bu dupduru yazıları okumamak olmaz.
Yeni yazılarını bekliyorum....

etki alanı dedi ki...

Üç güzel hanım
Linklerime yeni bir blog daha kazandırdınız.
Sevgili Aslı ziyaretin için teşekkür ederim.Ben de arayış içinde olduğumda kafa dengi bloglara ulaşmaya çalışıyorum.
İyi ki uğradın.
Sık sık ziyaret edeceğim.Ama çoğunlukla sessiz..
Tütü

etki alanı dedi ki...

Ve...
Bu yazıda sizinle hemfikirim....
Tütü

Aslı dedi ki...

Hoşbuldum sevgili Mavimantar. Öncelikle yazdığınız güzel sözler için size teşekkür ediyorum. Özelliklerimizin bu kadar benzer olması itiraf edeyim ki beni çok şaşırttı ama hoşuma da gitmedi değil yani. Hislerin anlaşılması ve paylaşılması hepimizin beklentisidir aslında… Ben sizi linklerime ekledim ve adresinizi ziyaret ettim bile. Yeni yazılarımızda tekrar görüşmek umuduyla... Tanıştığımıza çok memnun oldum..

Aslı dedi ki...

Ve sevgili Tütü, blog yorumlarında bu isme göz aşinalığım vardı. Etki Alanı adresini ziyaret etmeme rağmen siz yorum yazıncaya kadar ikinizin de aynı kişiler olduğunuzu tahmin edemedim. Dikkatimi çeken konu seçiminiz ve yazış tarzınız var. O yüzden size denk geldiğim için mutluyum. İade-i ziyaretiniz için ben size teşekkür ederim ve her zaman beklerim…

enigma dedi ki...

Ahh birde benim kücüklügümde "Bizimkiler" vardi, dizinin bitmesiyle televizyon izlerken icten gülüslerim de biter oldu sanki.
Bu blogda okuduklarim benim gercekten cok keyiflendirdi, bos icerikli olmamasi bunun sebebi olsa gerek:)
Sevgiler

Aslı dedi ki...

Hoşgeldin sevgili Enigma,
Bizimkiler dizisi benim için de televizyon dünyasının unutulmazları arasında ...
Hafta başı baskısını unutturan, pazar akşamlarının keyif veren dizisiydi o... Argosuz, küfürsüz tertemiz, sevgiyle yoğrulmuş...
Yazdıklarımdan keyif almana çok sevindim, insanlarla aynı pencereden bakmak bir yana aynı şeyi görebilmek mutlu ediyor beni...
Sevgilerimle...