6 Ocak 2008 Pazar

Elimdeki İnciler


“18, 20, 30, 55… Ne zaman başladığını kestiremediğim belli sayılara karşılık gelen yaşları hayal etmek alışkanlığı sadece bana mı özgü acaba?
Yaş 18… Ergen bedenlerin milattan sonrası. Olgunlaşıp özgürleştiğine inanılan kimliklerin herkese ilan edildiği, yıllarca bekletilen yaşanmamışlıkların aceleyle hayata geçirilmeye çalışıldığı dönem. (Bense kendi çapımda o yılı ölümsüzleştirmek için 18 maddelik bir yazı hazırlayıp odamın kapısına asmıştım :) )
Yaş 20... Var olan ve hayal edilenlerle hüzünlü-mutlu, kimi zaman olgun kimi zaman çocukça, bazen durgun bazen anı anına uymadan geçen günler… (Bu sefer elimde onlarca şiir ve 18+2 ilaveli maddeleriyle “hayat” ın bendeki anlamları.)
Ve 2008…
3. sıradaki merakımı öğreneceğim dönem…”

Bu hafta ilkini 18 ikincisini 20. yaşımda yazdığım hayata bakışımı özetleyen maddelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Fakat seneler önce kaleme aldığım 20 maddeden oluşan yazımın tamamını bütün aramalarıma rağmen bulamadım. Ki şeytan aldı götürdü esprisindeki “satamadan getirdi” ifadesinin eksikliği içimi fena halde burkmakta şuan. Biraz sonra yazacaklarım ise üniversite arkadaşlarımın hemen hatırlayacağı “ruh aynam” olarak gördüğüm kırmızı ajandamın sayfalarında kayıtlı olan (neyse ki) 20. yıl incilerimdir.
Hayatımda iz bırakmış noktaları ve yeni eklemeleriyle cümleciklerimin devamını bir aksilik olmazsa 30. doğum günümde sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Şimdi huzurlarınızda “kalan sağlar bizim” maddeleri efendim…

***
Hayat uçsuz bucaksız bir yol…
Gelecekse geçmişin doğurup büyüttüğü…
Ki mazisinden ders almayanlar
Nasıl düşünebilir yarınlara ulaşmayı?
Düşünmek adım atmak gibidir, cahillikse felç
Kim büyümüş düşe kalka ayakta durmayı öğrenmeden?

Geceler rüyalarla süslenmiyorsa
Ve pişmanlıklar sarıyorsa dört bir yanımızı
Geç kalışımız bugünleredir;
Ya yarınlar...
Umutla yürümedikçe
Başarı hangi köşe başında karşılamaz ki bizi…

Haykırmak istersen en kalabalık sokaklarda; boşver
Deli bilsin seni anlık insanlar…
Coşmadıkça ne anlamı var “ömür” kelimesinin
Sen, sen oldukça öğretmesini bil ismini
Adın kimliğindir, UNUTMA!

Akıl yaşta değil baştadır derler ya
Bilmişim özgürlüğümü,
Sınır tanımam doğru bildiklerimde…
Hatalarımı gördükçe alırım yaşımı yıllardan, büyürüm…
Son karara hakkın varsa eğer özgürsündür, UNUTMA!

Olduğu gibi kabul edebiliyorsan
Yaşamı ve insanları
En cesuru sensindir âlemin…
Değeri seninle bilinir mutluluğun…
Çekilmezliğin ya tek taraflı konuşmandandır
Ya da hakkın’ savunmadan susmandandır…

Hayat umut ve sevgi üzerine oldukça güzeldir, UNUTMA!

14 yorum:

Geveze Kalem dedi ki...

Şimdi takındığım bir ifade var suratımda ama onu nasıl tanımlayacağımı bilemedim. Hani böyle 'vaaay! der gibi de arada hafif gülümsemeyle karışık dudağını aşağı doğru büzme şeklinde! :D
Yani sözle ifade etmeye çalışırsam, 'Sen iyi yazıyorsun arkadaş! Hem de daha otuzuna varmamışsın! ;-)

Mine dedi ki...

Geveze Kalem'e katılıyorum.
Sevgiler

Mine

etki alanı dedi ki...

Biri...
Beni mi gözetliyor...
Umut herkese yakışır...

Aslıcığım,içinde bulunduğum durumu özetlemiş sanki şiirin..
TüTü

Aslı dedi ki...

Teşekkür ederim Semacım,
kelimelerinde insanı gülümseten bir pozitiflik var. Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır sözü aslında çok doğru, keşke herkes bu güzellikleri içindeki polyannasıyla farkedebilse. 30'a geri sayım devam ediyoooooor...

Aslı dedi ki...

Yorumun için teşekkür ediyorum Mineciğim. Ben de sana sevgilerimi gönderiyorum.

Aslı dedi ki...

Tütüüü,
Yanılıyor olabilirim ama sanki bu aralar duygusal yönün daha bir ağır basıyor. Yüzünden gülümsemen eksik olmasın emi...
Nacizane cümlecikler yazmıştım sen şiir olarak gördüysen ne mutlu bana ama gelecek haftalarda yazmış olduğum bir şiiri burada yayımlayabilirim. Özellikle yorumlamanı beklerim ;)
Öpüyorum, sevgiler...
Semacım ve Minecim öpücüklerim ve sevgi dileklerim sizler için de...

Adsız dedi ki...

Kesinlikle Aslı'cım umudun bittiği yerde yaşama sevinci de kalmaz daima gülümsemeniz dileğiyle Seda ile ve sevdiklerinizle :)

Aslı dedi ki...

Teşekkürler Edacığım,
Umut için hayatın tuzu diyorsak dileğim hiçbir ömür sofrasından eksik olmasın...
Herşeye rağmen hayat yaşanmaya değer...
Sevgilerimizle...

can_5253 dedi ki...

Sevgili aslı yazıların insanı gerçekten alıp götürüyo bilmediğin uçsuz bucaksız yerlere insan yorgunken bile oturup okuyası geliyo başarılarının ve yazılarının devam etmesini dilerim ki bizim gibi yazmayı pekte beceremeyenlere bir nebze olsun okuyabileceği bişeyler sunulması için... :)

Aslı dedi ki...

Teşekkür ederim sevgili Can,
Aslında yolun çok başındayım ama hayat koşuşturmasında bir nebze olsun keyifli zaman geçirmenize vesile olabiliyorsam ne mutlu bana...
Keyifli günler diliyorum :)

Reyhan Yonat dedi ki...

Merhabalar.
Öncelikle bloguma ziyaretiniz için teşekkür ediyorum. Bir çok ortak duyguları paylaştığımız için de gerçekten mutluyum. Siteniz harika. Yazılarınız da öyle. İnşallah bir gün bu şirin beldede karşılaşma imkanını da yakalarız.Sizi tanımayı çok isterim. Başarılarınızın devamını dilerim. Sevgiler...

fatma dedi ki...

aslıcım sen bir harikasın tarzın öyle güzelki bayılıyorum onları okumaya görüşmek üzere........

Aslı dedi ki...

Sevgili Reyhan;
Öncelikle hoşgeldiniz... İyi ki size denk gelmişim zira şiirlere yakın olduğumu zaten blogunuzda da belirttim. Okumaktan büyük keyif alıyorum blogunuzu. Ayrıca aynı beldede ikamet etmemiz umarım ki güzelliklerin paylaşılmasına vesile olacak buna tüm kalbimle inanıyorum.Ben de sizinle tanışmayı çok isterim... Şiir tadında günler geçirmeniz dileğiyle...
Sevgiler...

Aslı dedi ki...

Fatmacımmmm
Hoşgeldinnn...
Valla seni sık sık burada görmek istiyorum bak mazeret kabul etmem :) Öpüyorum yanaklarından...