25 Kasım 2007 Pazar

Prometheus'un Gücü


Tarihin içinde yolculuk yapmaya bayılırım… En çok da mitolojik kahramanlar ve hikâyeleri etkilemiştir beni… Bazen gerçek hayatla bağlantı kurmak, onları günümüzdeki kimliklere büründürmek işin eğlenceli kısmıdır. Sizlere Grek mitolojisinde anlatılan bir hikâyeden bahsedeceğim…

Mitolojide Zeus’un en kızdığı garip yaratıklar yani Titanlar kötülüğün temsilcisi olarak bilinir. Zeus’un oğullarından olan Zagreus’un Titanlar tarafından parçalanması sonucu öfkelenen baş tanrı Zeus, yıldırım oklarını titanlara savurarak onları yerde kül haline getirir… Bu külün üzerine yağan yağmurlar onu bir bulamaca çevirmiştir. Sonra Zeus un yarı kardeşi yarı oğlu olan Titan Prometheus ( bu panteonun sapıkça ilişkilerle dolu olduğunu da eklemek gerekiyor)gelir oraya. Önündeki bulamacı bir insan biçimine sokar. İşte mitolojide insan böyle yaratılmıştır. Kimi yazarların sorduğu biz insanların içinde neden aynı anda kötülüğün ve iyiliğin olduğu sorusunun cevabı da buradadır. Çünkü insanlar, iyiliğin temsilcisi Zagreus ve kötülüğün temsilcisi Titanlar tarafından yaratılmıştır. Prometheus daha sonra demirci tanrısı Hepaistos’tan ateşi çalarak insanlara vermiştir. Bu yüzden de Zeus’un gazabına uğrayarak bir dağa zincirlenmiştir. Ancak sonunda Prometheus kurtulmuştur. Kimi söylencede onu Herkül’ün kurtardığı, kimisinde ise Zeus tarafından affedildiği söylenir. Bu mitolojik öyküde Prometheus’un insanı yaratmasında eksik bıraktığı çok şey olduğunu görüyoruz. Ah be Prometheus! Şu varlığı yarattın iyi güzel de, ne olurdu içine şiddeti, nefreti, kini, gafleti, haksızlığı koymasaydın. Bak şimdi dünya ne halde…

Günleriniz mitoloji kadar coşkulu ve lirik geçsin efendim… Görüşmek üzere…

İşte buradayım. İnsan yoğuruyorum,
Kendi suretime göre
Bana denk bir soy
Acı çekecek, ağlayacak
Zevk duyacak ve sevinecek,
Ve seni önemsemeyecek
Benim gibi!

Hiç yorum yok: