18 Kasım 2007 Pazar

Kardelenler Solmasın

Binlerce yıldır değişmez kaderidir kadınların erkeklere mahkûm bedeni ve kimliğinin oluşumu… Âdemden bu yana yasak elmayla gelen teslimiyet ne zaman son bulacak bilinmez… İşin en acı tarafı buna “hayır” demeyip “Oh olsun!” gözüyle bakan yine hemcinslerimizin tutumu. Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde kadın olmak ve kadınca yaşamak hep zorluklarla bir yaşam süreci getirmiştir… Cinsiyet ayrımcılığı ise bizim toplumda hat safhadadır diyebiliriz. İran’daki kadınların durumu bizdekinden çok daha beter elbette... Biz en azından taşlanarak öldürülmüyoruz… Şimdilik rahatız ama ya bundan sonrasının bir garantisi var mı? Gidişat bunun iyi olmayacağını gösteriyor, bu ara töre cinayetleri hızını kesmiş görünse de eminim ki yine nice cinayetler ve baskılar olmaya devam edecektir. Kadınların en büyük destekçisi yine kadın kuruluşları ve kadın yandaşlar olmalı diye düşünülürken ne yazık ki bu konuda çok da bilinçli davranılmadığını görüyoruz. Zira bu şiddeti uygulayanları da yine kadınlar yetiştirmekte. “Kadın” dediğimiz varlık bu devirde bile okumuyor, eleştirmiyor, düşünmüyor, karşı çıkmıyor. Sindirilmiş ve kabuğuna çekilmiş, örgütlenmeyi ve sosyal bilincini ayakta tutmayı denemeyen, pasifize olmuş; erkek tarafından ne uygun görüldüyse o rolü benimsemiş ve kaderine bir kez bile “Dur!” diyemeden sonlanan hayatlardır kadınlarımız...
Kadınlar önce ne istediklerine ve nasıl yaşamak istediklerine karar verip bu doğrultuda mücadele etmeliler. Özgürlüklerini elde etmelerinin tek yolu da eğitimden geçiyor. Ne kadar zor olsa da, ne kadar imkânsız gibi görünse de bunu başarmaları mümkün. Yeter ki biz tek bir ses, tek bir yürek olmayı gerçekleştirebilelim… Televizyonlardaki salya sümük kadın programlarından, kendimizi esir eden medya çılgınlığından kurtarabilirsek kumdaki başlar ortaya çıkacaktır… “Haydi kızlar okula!” demek yetmiyor, “Haydi kadınlar okumaya, okutmaya ve aydınlanmaya!” Erkek egemenliğinde yaşamaktan uzak, mutlu yarınlara doğru kabuğunu kırmaya…
Unutmayın! Umut hep yanımızda yeter ki taşımaktan yorulmayalım...

Hiç yorum yok: