
…Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, “Bu böyle olmayabilirdi!” düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır…(syf: 153)

…evet, bekledim; hem yalnız sonbahara kadar değil, tam on sene bekledim… Ve bu “güzel” haberi tam on sene sonra öğrendim…(syf: 147)
…sonra, bir şey arıyormuş gibi gözlerini yüzümde gezdirerek:
“Berlin’de yalnızsınız değil mi?” dedi.
“Ne gibi?”
“Yani… Yalnız işte… Kimsesiz… Ruhen yalnız… Nasıl söyleyeyim… Öyle bir haliniz var ki…”
“Anlıyorum, anlıyorum… Tamamen yalnızım… Ama Berlin’de değil… Bütün dünyada yalnızım… Küçükten beri…”
“Ben de yalnızım…” dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: “Boğulacak kadar yalnızım…” diye devam etti, “hasta bir köpek kadar yalnız…”(syf: 79)
Ben, bu kitabın satır aralarında kırgınlığınızı, tebessümünüzü, özleminizi, acabalarınızı, yani yarım kalmış aşkınızı bulacağınızı garanti ediyorum… “O”nunla yüzleşmeye hazırsanız eğer, Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sını zevkle tavsiye ediyorum efendim…
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz…

25 Şubat 1907'de Eğridere’de doğan, babasının görevi gereği okul yaşamına çeşitli il ve ilçelerde devam eden Sabahattin Ali, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açmış olduğu bir sınavla 2 sene Almanya’da eğitim görmüş, Türkiye’ye döndüğünde almanca öğretmenliği görevinde bulunmuştur. Türk öykücülüğünde “toplumcu gerçekçi” anlayışın ilk örneklerini vermiştir
“Leylim ley”, “Aldırma gönül”, “Ben gene sana vurgunum”, “Dağlardır dağlar” bestelenmiş şiirlerinden bazıları olup kendisi daha çok hikâye ve öykü dalına ağırlık vermiştir.
Şiirleri: Dağlar ve Rüzgâr(1934), Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirlerle birlikte(1937)
Öyküleri: Kağnı(1936), Değirmen(1935), Ses(1937), Yeni Dünya(1943), Sırça Köşk(1947)
Romanları: Kuyucaklı Yusuf(1937), İçimizdeki Şeytan(1940), Kürk mantolu Madonna(1943)
(Resimler, tiyatrom.com sayfasından kaynak gösterilmiştir.)
6 yorum:
Merhaba Aslı,
Mavimantar'dan blogunuza ulaştım.
Yazını da okuyunca bu kitabı okumalıyım dedim.
Blogunuzun takipçisi olacağım.
Sevgilerimle
Mine
Hoşgeldin sevgili Mine,
Arkadaşlarımın tavsiyesiyle alıp okuduğum bu kitabı ben de bütün kitap severlere tavsiye edebilirim. Linklerime ekledim sizi,görüşmek dileğiyle...
Sevgiler...
Aslı'cığım, yazdığın bu güzel yorumlamanın bir başka versiyonunu da www.zamansizlikyazilari.blogspot.com'da sevgili Butterfly'ın cümlelerinden okumuştum. Her ikiniz de beni bu kitabı okumaya sürüklediniz. Dilersen sen de bir göz at.
Sevgiler,
Sema.
Evet Semacım, dediğin adrese baktım. Böylesi güzel bir kitabı benzer şekilde anlatmak aslında çok doğal, ama Butterfly "Raif" karakterini vurgularken ben genel olarak, kitaptaki beni etkileyen cümlelere yer verdim. Fazla ayrıntıya girmek istemedim sonuçta kitabı okumak adına o merağın kaybolmaması gerekiyordu. Kitapla ilgili yorumunu sabırsızlıkla bekliyorum ayrıca. Yeni yazını şimdi gördüm hemen okumam gerek :)
Sevgilerimle...
merhaba:) adım gecmıs sasırdım, tesadüfen geldım, bıraz gezmek ısterım, sevgıler.
Hoşgeldin sevgili Butterfly,
Ben seni daha önce ziyaret ettim :) Umarım hoşça vakit geçirirsin...
Sevgiler benden sana...
Yorum Gönder