Geçmişten günümüze ve geleceğe; yaşadıklarımızla, hayallerimizle, sevdiğimiz merak ettiğimiz konuları paylaşmak için buradayız. Çünkü bizim söyleyecek bir sözümüz var...
Savaş sonrasında Yalnızlığın; Ateş elinde Tarih küllenmiş, Yazılan herşey savrulmuş... Yağmur ruhunda yavaş Ve sinsi, Kan çukurunda boğulmuş Bir beyaz gül Öylece...
Bu bir ağıt Yarın dilinde soğuyacak... Dönüş yok Yolu açılmış önünde, Kalamaz Sarayı çoktan yakılmış...
"Bin kere ölmüş Bir kere yaşatılmamış umudun..." Gidersin Ardına dönüp bakmaz bile Gururun...
1980’lerin ve 1990’ların önemli hard rock grubu White Lion, Danimarka asıllı vokalist Mike Tramp ve gitarist Vito Bratta tarafından 1983 yılında New York’da kuruldu. 1987 senesinde Atlantic Records ile anlaşan ekip, aynı sene “Pride” isimli albümle Amerika listelerinde 11. sıraya yükseldi. Grup, esas başarısını “When The Children Cry” adlı akustik ballad single’ıyla yakaladı ve listelerde 3 numaraya kadar yükseldi. Bu single ile birlikte albüm 2 milyon kopya sattı, grup aynı sene albümün turnesine çıktı. Sosyal konulara yaklaşımıyla dikkat çeken White Lion, orijinal kadrosuyla olmasa bile 2006 yılının Kasım ve Aralık aylarında turne kapsamında Türkiye’ye gelmişti…
Gözüme takılan dudak kıvrımıma yerleşen ayrıntıları sizlerle paylaşmak istedim :) Şu sarı ışık meselesi Türkiye için geçerli olan bir durum değil mi? Ben de diyordum nerden bu aşinalık hissi...
80'lerin meşhur yarasa kol kıyafetleri müzik eşliğinde huzurlarınızda efendim... Ne yazık ki o zamanların bülbül yuvasını aratmayacak kabarıklıktaki saçları bu klipte kullanılmamış. Küçük bir karede yakaladığım tayt ayrıntısı gözüme çarpanlar arasında... Bakalım sizler hangi ayrıntıları hatırlayarak gülümseyeceksiniz :)